Mart Kedisi yatakta çeşitli oyunlar oynamaktan hoşlanan biridir. Değişik duygular yaşamasını sever ve partnerinin yataktaki davranışlarından yola çıkarak onun normalde nasıl bir adam olduğu konusunda kendi kendine fikirler üretip kız arkadaşlarıyla paylaşmak en büyük eğlencesi. Bu blogu da aslında bu amaçla açmıştım. Ama boşladım işte bayağıdır. Başka bloglarım var onları da boşluyorum. Bu aralar yine bi yazma şevki geldi, buna rağmen canım uğraşmak istemiyor.
Aşığım lan.
Kasım'dan beri bir erkek arkadaşsı adam edindim. Zor bir ilişki oluyor.
Birbirine bu kadar zıt iki insan. Ama seviyoruz da birbirimizi. Buna rağmen bir şekilde yatakta yaşadıklarımızla ilerleyebiliyoruz yalnızca. Fazla konuşan bir adam değil. Daha çok dokunarak, homurdanarak veya komik ses efektleri ile nasıl hissettiğini belli eden bir insan. Çok ilginç buluyorum onu.
Bayağı zamandır bu sadizm & mazoşizm konularında bişeyler okudum böyle. İlginç ilginç düşüncelere kapıldım, sonuçlara vardım okuyucu.
Depeche Mode'un Master and Servant'ı vardır:
domination's the name of the game
in bed or in life
they're both just the same
except in one you're fulfilled
at the end of the day
Olay bundan ibaret, domination/domine etme/üstünlük sağlama insan ilişkilerini yapılandıran temel bir içgüdü dersem yanlış olmaz sanırım.
Anne-çocuk, anne-baba, baba-çocuk, kız arkadaş-erkek arkadaş, erkek arkadaş-erkek arkadaş vs vs liste uzatılır, şöyle ki ilişkiye ve iletişime geçtiğimiz her insanla böyle bir üstünlük sağlama pozisyonuna geçiyoruz.
Romantik ilişkide bu durum daha belirgin elbette ki, çünkü iyice ilkel böyle seksüel saldırganlık duyguları işin içine giriyor.
Etrafınızdaki çiftleri gözlemleyiniz. Çoğumuz hissetmişizdir, başkasının ilişkisine bakınca böyle bir tiksinme, yabancılama, anlamama, garipseme duyarız. Kapı gibi adamdır, götten bacak kız arkadaşından sürekli fırça yer. Ya da cici mi cici akıllı bir kızdır, öküzün birine vermektedir, onun sözünden çıkmaz. Uyuz oluruz. Size de oldu dimi lan :(
Durumları şöyle okuyorum. Çiftler birbirlerini günlük yaşantıda sürekli bi takım alanlarda domine etme uğraşındalar. Halbuki yatakta rahat olabilseler, üstünlük sağlamak isteyen üstünlüğünü yatakta sağlasa tatmin olsalar, normal hayatta birbirlerine böyle çirkin ve garip davranmak zorunda kalmazlardı. Yaa.
Her insanda olan normal duygular aslında bunlar.
Yurtdışında gözlemlediğim ilginç bir fact: Doğulu kadınlar (müslüman ülkelerden gelen veyahut asyalı işte) romantik ilişkilerinde aslında ne kadar dominantlar, Avrupalı kadınlara fark atarlar fark!!!
Neden, çünkü içinde yetiştikleri toplumda zaten kadın-erkek eşitliği yok, baştan kabulleniyorlar durumu. Yaşayarak öğreniyorlar işte herifleri domine etmenin inceliklerini. Yaygın Avrupa'da, İranlı, Türk, Asyalı veya Güney Amerikalı kadınlar kuzeyli erkeklerin başlarını döndürüyorlar güçleriyle.
Kadın-erkek eşitliği fikriyle büyümüş yetişmiş Avrupalı kadınlar ise fellik fellik kara derili heriflere veriyorlar, çocuk peydahlıyorlar evleniyorlar filan, kıskançlıklarını maçoluklarını çekiyorlar. Çok ilginç.
Mart Kedisi kadının kadın, erkeğin erkek gibi olmasından daha çok keyif alır.
Kadın gibi olmak, dantelli jartiyer-kırmızı oje-upuzun saçlar filan gibi şeylerle tanımladığım bir şey değil. Tıpkı erkek olmanın höt-sötlükle, göğüs kılıyla filan alakası olmadığı gibi.
İlişkide erkeğin erkekliğini gücüyle hissettirmesi olayı vardır.
Güçlü bir erkek kendine güvenen, karşısındakine saygı duyan fakat gerektiğinde onu koruyabilecek, sakin, zeki, olayların tümüne hakim bir erkektir.
Arkadaşlık ilişkilerimde de, bugüne kadarki aşk ilişkilerimde de bugüne kadar hep çok dominant bir görüntü çizmişimdir. Bunu bugünlerde daha iyi anladım.
Yatakta sertlikten ve domine edilmekten hoşlanıyorduysam da, normal hayatta durmaksızın her konuda kat be kat üstünlük sağlayarak herifleri ezmişim farkında değilmişim. Bir ton kıskançlık ve agresiflik gösterilerine "seve seve" katlanarak ancak kendimi kadın gibi hissedebilmişim. Karşımdaki herifler o kadar güçsüzmüş ki aslında onlardan hiç bir an bile korkmamışım ve saygı göstermemişim onlara. Onlar da mecburen yeri geldiğinde camları pencereleri indirmişler. Ne hastalıklı.
İşte bende durumlar böyle vuku bulmuşken karşıma P çıktı ansızın. Yatakta "hayır" diyor. Ne maymunluk yapsam, "hayır" hayır. Zamanında kedinin fareyle oynadığı gibi oynadığım erkekleri düşündükçe, hem onların hem kendi zavallılığımdan tiksiniyorum. Gözlerimin içine baka baka boşalıyor. Çok tehlikeli bir bakış, sırf o bakışa aşığım, başka hiç bir şey değil. Düşündükçe tahrik oldum birden şimdi.
Aramız iyi değil, bu ilişki yürümüyor. Malesef pis bir acı çekiyorum birkaç haftadır ve libidomda düşme var.
Mart kedisi ilham geldikçe döner.
24 Ocak 2011 Pazartesi
Domination şekli
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder